Kadınların din kullanılarak kötü muameleye tabi olması hem ülkemizde hem de bütün dünyada yaygın görülen bir durumdur. Bir çok kadın hakları savunucularının bilmediği bir şey var o da, İsa Mesih onların en büyük destekçisi olduğudur.
İsa Mesih'in yaşadığı Ortadoğu kültürüne bakalım. Yahudi hahamların kapılarında şu ibareye sık sık rastlanırdı: "Tanrım beni kadın yaratmadığın için sana şükürler olsun." Kadınlar din yaşamından uzaklaştırıldıkları gibi, Tevrat'ı nadiren ve gizli şekilde öğreniyorlardı. İsa Mesih ise, birçok kadını halkın gözü önünde öğrenci olarak yetiştirdi ki, bu durum Yahudi din adamlarını çileden çıkarttı. Kadınlardan ve erkeklerden oluşan kalabalıklara öğretişlerde bulundu, mucizeler sergiledi, hastaları iyileştirdi.
İsa Mesih, onların cinsel ayrımcı sosyal yasalarına meydan okudu. O zamanlarda bir yasa, herhangi bir sebepten dolayı karısını boşaması için bir kocaya izin veriyordu; örneğin, geç hazırlanan yemek. Bu yasanın kadınlara getirdiği zalimliği ve emniyetsizliği bir hayal edin. Tabii ki tahmin edebileceğiniz gibi bir kadın asla kocasını boşayamazdı. İsa Mesih, hem erkeğin hem kadının diğerini boşama hakkı olduğunu, ancak boşanmanın da sadece zina durumunda meşru olduğunu, çünkü Tanrı'nın evliliği anlayışında boşanma kesinlikle olmadığını öğretti.
O devirde (ve günümüzde hala bazı ülkelerde) zina yaparken yakalanan bir kadın, taşlanarak öldürülürdü. Erkeğe ise hiçbir ceza verilmezdi. İsa Mesih'in kadınlara saygıyla davrandığını bilen Yahudi din adamları O'nu bu konuda sınamak istediler. "Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa'ya, «Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı» dediler. «Musa, Yasa'da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?» Bunları İsa'yı sınamak amacıyla söylüyorlardı; O'nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı. İsa Mesih eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu. Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, «Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!» dedi. Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya koyuldu. Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa'yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu. İsa doğrulup ona, «Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?» diye sordu. Kadın, «Hiçbiri, efendim» dedi. Mesih İsa, «Ben de seni yargılamıyorum» dedi. «Git, artık bundan sonra günah işleme!»"1 Yahudi din adamları bu olayda İsa Mesih'i tuzağa düşüreceklerini sanmışlardı. Eğer kadını serbest bıraksaydı o zaman Yasa'ya karşı gelmiş olacaktı, eğer kadını taşlasaydı merhamet ve kadınlar hakkında yaptığı konuşmalar ile çelişecekti. Ancak İsa'nın sözleri ve varlığı grubun susup tek tek uzaklaşmasına sebep oldu, İsa arkasından sadece Tanrı'nın sahip olduğu bir yetkiyle kadını bağışladı.
Bir yazar şu yorumu yapmıştır: "Kadınların ve diğer mazlumların durumu hakkındaki o devrin genel yargıları ve görüşleri İsa Mesih tarafından baş aşağı edilmiştir."
İsa Mesih haç üzerinde can verirken bir çok havarisinin kaçmış olması, ancak birkaç kadının O'nun başında beklemiş olması bu durumu daha iyi açıklayan bir örnek değil midir? İsa Mesih ölümden dirildikten sonra ilk olarak kadınlara gözükmüştür. Bu dikkate değer bir durumdur. İsa Mesih'in ölümden dirilmesi, O'nun Tanrı olduğuna dair iddialarının ispatı olmuştur. Kadınların o kültürde statülerinin düşük olmasına, dini veya sosyal söz hakları olmamalarına rağmen, İsa Mesih diğerlerine O'nun ölümden dirilmesi bilgisinin iletilmesi rolünü kadınlara verdi. Niçin? Belki İsa Mesih, hem kadınların, hem erkeklerin günahları için ölmüş olduğu gerçeğini vurgulamak istedi. Belki İsa Mesih, hem kadınların hem erkeklerin tamamen bağışlanmaları için geldiğini ve onları yönlendireceğini, sonsuz hayat ve huzur vereceğini göstermek istedi.
► | Tanrı'yla arkadaşça bir ilişki başlatmaya ne dersiniz? |
► | Bize e-mail ile ulaşın… |
Dipnotlar: (1) Yuhanna 8:3-11