×
ARAMA
TanriyiTanimak.com
Bak - Keşfet - Sor
Tanrı Var Mı?

Bir Şey

Bu makale “Başlangıçta Hiçbir Şey Yok Muydu?” makalesinin devamı niteliğindedir.

PDF

Eğer Kesin Hiçlik var olmuş olsaydı, günümüzde hala var olmaya devam ederdi. Bir şeyler şu an var olduğu için (örneğin, sen) Kesin Hiçliğin asla var olmadığını anlarız. Eğer Kesin Hiçlik var olsaydı, sen şu an bunu okuyor olamazdın; sadece o var olurdu.

Yani Kesin Hiçliğin var olduğu bir zaman asla olmadı. Öyleyse bir şey var olmuş olmalıydı, ama bu neydi? Eğer en başa dönecek olursak, var olması gereken Şey neydi? Bu Bir Şey miydi yoksa birden fazla mıydı ve bugünkü varoluşa bakacak olursak neye benziyordu?

Öncelikle nicelik yani miktar problemine bakalım. Aklımıza yeniden büyük, zifiri karanlık ve tamamen kapalı olan odamızı getirelim. Odanın içinde on tane tenis topu olduğunu hayal edelim. Zamanda geriye gidebildiğimiz kadarıyla gidelim ve görelim ki tüm bu süreç boyunca sadece on adet tenis topu odada var olmuş.

Diyelim ki bir yıl boyunca bekledik. Peki sonrasında odada ne olur? Hala on adet tenis topu değil mi? Çünkü yaratmak için başka bir güç odada bulunmamaktadır. Biliyoruz ki tenis topları ne kadar zaman geçerse geçsin yenilerini yaratamaz veya başka bir şey yapamazlar.

Eğer odada on yerine altı adet tenis topu olsaydı, bu var olan durumu değiştirir miydi? Hayır, değiştiremezdi. Peki bir milyon tenis topu olsaydı? Evet, durum hala yanı kalırdı. Odada sahip olduğumuz tek şey kaç tane olduğu fark etmeksizin tenis topu olurdu.

Vardığımız sonuç miktarın bir sorun olmadığıdır. Eğer her şeyin başlangıcına dönecek olursak, Bir Şeyin var olabilmesi için miktarı önemli değildir. Ya da öyle midir?

Tenis toplarını odadan çıkaralım ve yerine bir tavuk koyalım. Ardından bir yıl bekleyelim, odanın içinde ne olur? Sadece bir tavuk değil mi? Peki ya odaya bir tavuk ve bir horoz koyup bir yıl bekleseydik ne olurdu? Bir sürü civciv!

O zaman, eğer odada üçüncü bir şeyi yaratabilecek iki şey varsa nicelik önemlidir diyebiliriz. Tavuk ve horoz çiftleşerek civcivleri dünyaya getirirler. Ancak eğer üçüncü bir şey üretemeyen iki şeyden bahsediyorsak, o zaman niceliğin de bir önemi yoktur. Tenis topu ve futbol topu hiçbir şey üretemez.

Yani sorun nitelik kadar nicelik de değil. Bir Şey hangi özelliklere sahiptir? Başka bir şeyleri meydana getirebilir mi?

Tavuklarımıza geri dönelim ancak bunu yaparken gerçekçi olalım, çünkü başlangıç noktasında böyle olunmalıdır. Odada bir tavuk bir de horoz olsun, ancak ikisi de içinde hiçbir şey olmayan ayrı bölümlerde kalsınlar. Bu durumda civciv üretebilirler mi?

Hayır mı? Neden? Çünkü civcivleri üretebilecekleri uygun bir ortam yoktur. Odada tavuk ve horoz dışında hiçbir şey yoktur. Nefes alabilecek veya uçabilecekleri bir hava, yürüyebilecekleri bir zemin, beslenebilecekleri bir gıda yoktur. Beslenemez, yürüyemez, uçamaz veya nefes alamazlar. Yaşadıkları ortam tamamen hiçlikten oluşur.

Tavuklar dışarda kalsa da gerekli ortam koşulları sağlanmadan tavuklar var olamaz ve üreyemezler. Koşullar sağlandığında civcivleri üretebilirler ve hatta onları etkileyecek bir ortamla, kulağa saçma gelse de, zaman içinde farklı tavuklara dönüşebilirler; su samurları veya zürafalar gibi.

Sonuç olarak içinde yaşam koşulları sağlanmayan bir odamız var. Bu nedenle, ortam koşullarına bağlı kalmadan var olabilecek Bir Şeye ihtiyacımız var. Var olmak için havaya, besine veya suya ihtiyaç duymayan Bir Şeye. Bu koşul dünya üzerinde olan her canlıyı diskalifiye eder.

Peki cansız varlıkları düşünelim, onlar var olmak için özel bir ortama ihtiyaç duymazlar. Ama bu bizi tenis toplarıyla yaşadığımız çıkmaza geri götürür. Cansız varlıklar hiçbir şey üretemez. Diyelim ki odada on tenis topu yerine bir trilyon hidrojen molekülü olsun. Bu durumda ne olur? Zaman geçse de hala bir trilyon hidrojen molekülü olmaya devam eder, daha fazlası değil.

Cansız maddelerden konuşuyorken, var olabilmeleri için ne gerektiğine de bir bakalım. Daha önce hiç Süper Çarpıştırıcıyı duydun mu? Yıllar önce madde yaratabilmek için bir deney başlatıldı. Süper Çarpıştırıcı, atomların süper hızla yer altına kurulan kilometrelerce uzunluktaki tünellerden geçeceği ve küçük bir parçacık yaratabilmek için birbirlerine çarpacağı bir deneydi. Tüm bu çabalar en küçük, mikroskobik maddeyi yaratabilmek içindi.

Bu deney bize ne anlatır? On tane tenis topunun odada var olduğunu göstermek söylenildiği kadar kolay değildir. Hiçlikten bir adet tenis topu yaratabilmek için İNANILMAZ bir enerji gereklidir. Ancak oda tamamen boştur ve hiçbir şey yoktur.

İlk öncelikle, başlangıçta var olan Şey hiçbir şeye bağlı kalmadan var olabilmelidir. Hiçliğin içinde yalnız olduğu için tamamen ve bütünüyle kendi yetebilmelidir ve var olabilmek için hiçbir ortama ihtiyaç duymamalıdır.

İkinci olarak, en başta var olan Şey kendisinden başka bir şey üretebilme yeteneğine sahip olmalıdır. Çünkü eğer üretemeseydi, o zaman bugün var olan tek şey o Şeyin kendisi olurdu. Ancak bugüne baktığımızda birden çok şeyin var olduğunu görüyoruz, mesela sen.

Üçüncü olarak, hiçbir şeyden Bir Şey üretebilmek için inanılmaz miktarda güç ve enerji gerekir. Bu nedenle başlangıçta var olan Şey büyük bir güce sahip olmalıdır. Küçücük bir parçacığı üretmek için kilometrelerce uzun koridorlar ve çok büyük oranda enerji kullanıyorsak, bütün evreni ve içindeki maddeleri üretebilmek için ne kadar enerji gereklidir?

Oda örneğimize geri dönecek olursak, diyelim ki odamızda çok özel bir tenis topumuz var. Bu top diğer tenis toplarını üretebilecek güç ve enerjiye sahip ve var olmak için kendinden başka hiçbir güce ihtiyaç duymuyor. Bu tenis topu Ebedi Bir Şeydir.

Diyelim ki tenis topu başka bir tenis topu üretiyor. Zaman açısından değerlendirecek olursak hangi top daha büyüktür? Birinci top Ebedi Bir Şeydir, her zaman var olmuştur. Ancak ikinci top ilk top tarafından üretilerek ortaya çıkmıştır. Yani bir top zaman bakımından sınırlıyken diğeri sonsuzdur.

Hangi top güç açısından daha büyüktür? Birinci topun başka bir top üretebilme gücü varken, ikinci topun hiçbir şey üretme gücü yoktur, aksine yok etme yeteneğine sahiptir. Yani birinci top ikinci toptan daha fazla güce sahiptir. Aslında, ikinci top her zaman için birinci topa bağımlı kalacaktır.

Peki ya birinci top kendisini yok edebilecek kadar gücü ikinci topla paylaşırsa ne olur? Bu durumda ikinci top daha büyük güce sahip olur; çünkü artık birinci top onu durdurabilecek güçte değildir.

Bu durumla ilgili sorunlar ortaya çıkar. Eğer birinci top gücünü ikinci topla paylaşırsa, paylaştığı güç hala birinci topun olacaktır. O zaman soru şuna evrilir: Birinci top gücünü kendini yok etmek için kullanabilir mi? Cevap hayırdır, öncelikle gücünü kullanabilmek için birinci top var olmalıdır. Sonrasında, birinci top o kadar güçlüdür ki muhtemelen her şeyi yapabilir. Ancak birinci topun kendisine son vermesi mümkün değildir, bu nedenle bunu başaramaz.

Birinci top üretilmemiş olamaz, çünkü aslında zaten hiç üretilmemiştir; o hep var olmuştur. Birinci top Ebedi Bir Şeydir, bu nedenle varoluştur. O yaşamdır, sonsuz yaşamdır. Birinci topun yok edilebilmesi için daha büyük bir şeyin olması gerekir. Ancak hiçbir şey asla ondan daha büyük olamaz. Bu nedenle dış kuvvetler tarafından değiştirilemez. Sonu veya başlangıcı yoktur; olduğu gibidir ve değiştirilemez. Sonlandırılamaz, VAR OLMAK onun doğasında vardır. Bu anlamda baktığımızda dokunulmazdır.

Ulaştığımız sonuç şudur: başlangıçtan beri var olan Şey, üretilmiş olan diğer her şeyden daha büyük olacaktır. O kendi başına var olurken diğer şeyler var olmak için ona ihtiyaç duymuştur. Bu nedenle, diğer şeylerin ihtiyaçları vardır ve onları var eden Şeyden daha aşağıdadırlar, her zaman da böyle olacaktır. Çünkü Ebedi Şey başka hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.

Ebedi Şey birçok açıdan kendine benzer şeyler üretebilir ancak ne olursa olsun diğer şeyler Ebedi Şeyin aksine farklı şekillerde olacaktır. Ebedi Şey her zaman güç ve zaman açısından daha büyük olacaktır. Bu durumda, kendisine tam olarak eşit olacak bir şey üretemez. Tek başına, diğerlerinden bağımsız olarak var olabilir.

 Tanrı'yla arkadaşça bir ilişki başlatmaya ne dersiniz?
 Bize e-mail ile ulaşın…

BU MAKALEYİ PAYLAŞIN: